Günümüzde genel anlamda alerjik hastalıkların özelliklede ''batılı'' bir yaşam tarzı olan toplumlarda arttığı bilinmektedir. Alerjinin son on yıllarda üç misli artış göstererek nüfuzun yaklaşık %20'sini etkilediği tahmin edilmektedir. Alerji her hangi bir maddeye karşı vücudun gösterdiği aşırı reaksiyondur. Vücudumuzda alerjik reaksiyonların oluşmasına neden olan maddelere “alerjen” denir. Alerjenle temasta vücut bunu maddeyi spesifik şekilde tanıya bilen özel tanıyıcılar- antikorlar üretir (özgün IgE). Aylar hatta yıllar sonra hedef organlarda (deri, burun, bronş, gözler..) alerjenlere tekrar maruz kalma durumunda özgün IgE bu maddelere bağlanarak alerji reaksiyonunu başlatır.
Alerjinin tetiklenmesi polen, küfler, maytlar, toz, hayvan tüyü, akarlar ve gıda gibi normalde zararsız olan proteinlerle oluşabileceği gibi hava kirliliği ve bazı kimyasallarla da oluşmaktadır.
Kış aylarında ısınmak için kullanılan maddelerin oluşturduğu hava kirliliği ve trafikteki araçlardan atmosfere salınan dizel egzoz dumanı ve içeriğindeki partiküller alerji geliştirme olasılığını artırmaktadır.
Göz alerjilerinin diğer kaynakları makyaj malzemeleri, bazı damlalar, kontak lensler ve kontak lens solüsyonlarıdır.
Alerjik Konjonktivit Tipleri
Mevsimsel Alerjik Konjonktivit ( Saman Nezlesi). Genellikle ilkbaharda ağaç polenleri , yazın çim polenleri, yaz sonu ve sonbaharda ot polenlerine bağlı gelişir. Coğrafik bölgelere göre değişkenlik gösterebilir. Saman nezlesi konjonktivitli hastaların beraberinde alerjik rinit, astım ve diğer atopik hastalıklarıda bulunabilir. Belirtiler alerjene maruz kaldıktan sonra hızla gelişir ve kaşınma, göz kapağı şişliği, konjonktivada hiperemi, kemozis (şişme, ödem) (Resim 1), ve akıntıyı içerir. Burada alerjen hava veya direk temas ile taşınarak göze ulaşır. Burada alerjene özgün IgE ile teması Tip I aşırı duyarlılık reaksiyonu başlatır. Sonuçta histamin gibi hormonların salgılanması ve buna bağlı konjonktiva damarlarında genişleme (kırmızı göz oluşumu), damar geçirgenliğinin artması (ödem) ve kaşınma oluşur.
Resim 1. Alerjik konjonktivitli gözde kızarıklık (hiperemi), ödem (kemozis), sulanma ve akıntı.
(Faik Oruçoğlu arşivinden)
Perenial Alerjik Konjonktivit (Yıl boyu süren). Mevsimsel Alerjik Konjonktivit gibi aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Benzer belirti ve bulgulara oluşur. Hayvan tüyü, ev tozu akarlarıgibi yıl boyu temas sağlanabilen alerjenlere karşı oluşur.
Vernal Keratokonjonktivit. Vernal Keratokonjonktivit (VK) konjonktiva ve korneanın etkilendiği iki taraflı kronik alerjik enflamasyondur. Temel olarak çoçukları ve genç erişkin erkekleri etkiler. VK olan hastalar baharda ve yaz aylarında çok semptomatiktir. Tropikal iklimlerde hastalık yıl boyu sürebilir.
Kaşınma, blefarospazm (kapaklarda kasılmalar), fotofobi (ışık hassasiyeti), mukoid akıntı, sulanma ve görme bulanıklığı bulguları gösterir. VK 2 formada görülebilir: palpebral ve limbal. Palpebral formda üst kapak altında papiller hipertrofi (tomurcuk şeklinde şişmeler) görülür. Bulbar konjonktivada (gözün ön parçasının sklerasını örten zar) hiperemi (kızarıklık) ve kemozis görülebilir. Ciddi olgularda üst kapak iç yüzünde kaldırım taşı benzeri dev papillalar oluşur.
Resim 2. VK hastasında kaldırım taşı papillalar. Kronik dönem
( Faik Oruçoğlu. 'Oküler yüzey ve Kornea Atlası' kitabından alınma )
Limbal forma yalnız veya palpebral formla beraber ortaya çıkar. Limbus kalınlaşmış, jelatinöz limbal infiltratlar görülür (Horner-Trantas noktaları) (Resim 3).
Resim 3. Jelatinöz görünümlü limbal nodüler infiltratlar (Horner-Trantas noktaları).
(Faik Oruçoğlu arşivinden)
Üst korneada pannus, yeni damar oluşumları, korneada erozyon, kalkan ülseri (shield ulcer) (Resim 4), kornea plağı görülebilir.
Resim 4. Kalkan şeklinde kornea ülseri (Shield ülseri).
(Faik Oruçoğlu arşivinden)
Atopik Keratokonjonktivit. Vernal keratokonjonktivitlere benzese de genellikle yıl boyu sürer ve VK olduğu gibi mevsimsel alevlenmeler azdır. Farklı olarak atopik keratokonjonktivitli hastalar daha yaşlıdır. Kronik kaşıntı, yanma, sulanma, fotofobi, papiller hipertrofi (Resim 5), konjonktival hiperemi, kemozis ve kalınlaşmış göz kapakları ile karakterizedir.
Resim 5. Papiller oluşumlar.
(Faik Oruçoğlu arşivinden)
Korneada yeni damarlanmalar (Resim 6), incelme pannus, nedbe dokusu görülebilir.
Resim 6. Atopik keratokonjonktivitli hastada yüzeysel yeni damarlanma.
(Faik Oruçoğlu arşivinden)
Tedavi
Alerjinin türünün belirlenmesi ve ona göre tedavinin başlanılması için göz hekimine müracaat edin.
Alerjik göz hastalıklarında genel olarak kullanılan ilaç türleri aşağıda verilmiştir.
Birinci basamak tedavi: bilinen alerjenlerden kaçınılması, gözü ovuşturmaktan kaçınma, soğuk kompresler.
Rüzgarlı günlerde çimlerin biçilmemesi, alerji mevsiminin etkin olduğu dönemlerde çimlerin yanına gidilmemesi önerilir. Küfler için olası büyüme bölgeleri olan çok nemli alanlardan kaçınılması, evcil hayvanları yatak odasında tutulmaması ve odaların temiz tutulması gerekmektedir. Polen haritaları bu konuda size yardımcı olabilir.
http://www.albio-allerji.com/tr/content.asp?PID
http://www.aid.org.tr/aid.polen.ankara/index.htm
Polenlerin yapışabileceği alanların korunması ve temizlenmesi faydalı olacaktır. Örnek olarak saçlara alerjenlerin yapışmasının önüne geçilmesi için dışarıda şapka kullanılması ve kirpiklere direk yapışmaların önüne geçilmesi için güneş gözlükleri takılmalıdır. Dışarıdan içeri girildiğinden elbiselerin değişmesi, ellerin, yüzlerin ve saçların yıkanması polenlerle teması azaltacaktır. Ayrıca yastık kılıfının sık sık değiştirilmesi ve uyumdan önce odanın hafif havalandırılması gerekir.
Göz kuruluğu da alerji bulgularının artmasına sebep olmaktadır. Göz kuruluğunu artıran aşırı göz kullanımları (aralıksız bilgisayar ve araba kullanımı) ve klimalar dikkate alınmalıdır.
İlaç tedavileri alerjinin tipine ve şiddetine göre belirlenir. Kontrolsüz ilaç kullanımı alerjilere direnç oluşturacağı gibi yan tesirlerin de ortaya çıkmasına yol açabilir. Özellikle kortikosteroit içerikli damlaların doktor gözetiminde ve önerildiği şekli ile kullanılmalıdır. Kullanılan ilaçlar ; prezervansız suni göz yaşı damlaları, antihistaminikler, antihistamin/vazokonstriktör, mast hücre stablizatörleri, nonsteroidal antienflamatuar, kortikosteroidler, antihistamin/ mast hücre stablizatörleri, immünomodülatörler.
|