Kornea
Küre şeklinde olan göz küremizin 1/6 hissesi kornea tarafından geri kalan kısmı ise sklera tarafından oluşturulmuştur. Kornea latincede boynuz demektir. Gözün penceresini oluşturan kornea gözün en önemli kırıcı dokusudur. Korneaya gözümüzün gözlüğü de değebiliriz. Bu gözlüğün ortalama gücü 43 diyoptridir. Kornea ve lens görüntüyü kırarak tek nokta halinde retinaya (fovea) ulaşmasını sağlar. Büyüklüğü yaklaşık 25 kuruş kadar şefaf yapıda bir dokudur. Korneaya önden baktığımızda skleranın üst ve alta olan korneal geçişi sebebi ile dikey uzunluğu 11.7 mm, yatay uzunluğu ise 12.6 mm'dir. Bu sebeple önden bakıldığında kornea hafif elliptik görünüm sergilerken, arkadan görünümü daireseldir. Korneanın ön yüzeyinin bu şekli asferik olarak isimlendirilir.
|
|
Keratokonus
Keratokonus genellikle her iki gözü etkileyen ve sıklıkla da asimetrik, enflamatuar olmayan, kornea doku bozulması, dikleşmesi, kornea tepesinin incelmesi ve öne çıkması ile karakterize kornea hastalığıdır. Enflamatuar olmaması sebebi ile korneada iltihaplanma veya damarlanma olmaz. Keratokonus yunancadan kornea (kerato) ve tepe (conus) kelimelerinden oluşmuştur. Korneanın bu yapısal bozukluğu, görme kalitesini bozan irreguler astigmatizm ve miyopi ile sonuçlanmaktadır. Keratokonusun başlangıcı kademelidir ve genellikle belirtiler genç yaşlarda ortaya çıkar. Genellikle başlangıç yaşı 15-17'dir. Çoğunlukla bilateral fakat asimetrik seyir gösterse de (bir göz daha fazla etkilenir) başlangıç vakalarda tek gözde de bulanabilir. Hastalık tipik olarak yıllarca ilerleme gösterir daha sonra sonra ise stabilize olur.
|